19 Mayıs 2008 Pazartesi

Gözlerin

Gözlerin
Aklımı başımdan aldı götürdü
Beni sevdalara çekti gözlerin.
Benliğimi benden çaldı götürdü
Bakınca bir seher vakti gözlerin.

Melekler el edip gökçe katından
Yerde süvariler indi atından
Ayça hilâl kaşlarıyın altından
Şimşekler misali çaktı gözlerin.

Bir bakışın beni benden geçirdi
Aşkı kadeh kadeh sundu içirdi
Aşkın semasına çekti uçurdu
Sanki sihirli bir oktu gözlerin.

Ayça bakışlarındaki derinlik
Serinlik kattı ruhuma serinlik
Bakışların gelin zülfün gelinlik
Yıldızlardan tacın taktı gözlerin,

Gözlerin gök yüzü gözlerin sema
Işık ışık yıldız kayar ufkuma
Belki sen inanmayacaksın ama
Yıldızlardan gökçe çıktı gözlerin,

Gözlerini farklı kılmışYaradan
Rengin vermiş, aktan gökten, karadan
Alemler boyutlar kaltı aradan
Ufuklar, ufkuna dikti gözlerin,

Nedir ey sevgili nedir bu bakış
Ufuklar ki alkış tuttular alkış
Bir bakışın bahar, bir bakışın kış
Mevsimden mevsime aktı gözlerin,

Gözlerim, bendedir sanma sevgili
Belki de bendedir diye teselli
Alemden aleme uçtu besbelli
İnan gözlerinde yoktu gözlerin,


Turani' yim ayça gözlere selâm
Ayça gözlerinde esirin kalam
Safa geldin ayça gözlü ay balam
Ne iyi etti de baktı gözlerin.

Baba 0cağı -2005 Sayfa 158
MUSTAFA TURANİ

Gaye

Gaye
Dalıyorum...
Belâ ahdindeki
Esrarına ruhumun.
Ve ilk adımı,
Hakka vuslatın
İftarına yolumun
Dalıyorum yaşamak için.


Biliyorum...
Üç ulvi lafzın
Esrarında mutluluk
Yalnız Hakk için
İman,ihlas
Ve aşk diyarında kulluk
Biliyorum unutmamak için.


Buluyorum...
Vuslatın dermanını ancak
Riyasız
Evet ne mümkün,
Yüce sevgiliye kavuşmak
İhlassız.
Buluyorum ihlas kavuşmak için.


Soluyorum...
Saçlarımda vuslatın habercisi
Beyazlar
Düğüne davet
Dallar yapraksız mevsim artık
Sonbahar İcabet
Soluyorum solmamak için.


Ölüyorum...
Dallarında kutlu emri bekleyen
Tek yaprak
Kapım çalınıyor
Bir nurdan el ruhumu yoklayan
Ve toprak
Ölüyorum
Ölmemek için
Ölümsüzlüğe ölüyorum.

Mustafa Turani

Bizim Köy

Bizim Köy
Çıkmıyor yadımdan evim ocağım
Anam yollarıma bakardır şimdi.
Nemlidir gözleri, buruktur kalbi
Yavrum derde bağrın yakardır şimdi.

Bir başka kutlanır, düğünü toyu
Yeşil yaylalarda otlar diz boyu
Gökçe pınar, Ulupınar, Körkuyu
Suların bir başka akardır şimdi.

Onlardır hedefi hicran okunun
Onlardır hamalı çile yükünün
Kara saban ile babam ekinin
Saçmıştır tohumun, ekerdir şimdi.

Bekir emmim bağın bozdu mu bilmem
Küfelerin tek tek dizdi mi bilmem
Elif kız bohçasın düzdü mü bilmem
İpliğin iğneye takardır şimdi.

Naçardır umudu yoktur yarından
Gülmemiş hiç yüzü, dertten sorundan
Bir of çekip, ta yürekten derinden
Sinan sigarasın yakardır şimdi.

Açılır elleri Hakk'ın katına
Yürekler ter temiz benzer altına
Öğle vakti çöküp ardıç altına
Soğanı ekmeğe sıkardır şimdi.

Çalışır yıl boyu gelin, kız, kadın
Feryad etse duyan olmaz feryadın
Kışın yakmak için dağlardan odun
Koşmuştur merkebin çekerdir şimdi.

Istarında dokur çulun torbasın
Kaynar ocağında yayla çorbasın
Kirli çamaşırın, kirli urbasın
Ninem küllü suyla yıkardır şimdi.


Bilirim zor olur köylerde geçim
Kalmadı diyordu takatim gücüm
Tandırın yakmış sa Zahide bacım
Duramı bacadan çıkardır şimdi.


Tahminim altmışa vardı
Ak Hoca Ne evlat ne de eş gördü
Ak Hoca Hurilerden olsun derdi
Ak Hoca Evlenmemiş halâ bekardır şimdi.


Bilmem daha başka nasıl demeli
İşte böyle bizim köyün ahvali
Duydum çoban olmuş Topal Cumali
Sürünün ardından sekerdir şimdi.


Turani 'yim tacımdır başımda onlar
Hayalimde onlar, düşümde onlar
Bir gölge misali peşimde onlar
Ağaçlar yaprağın dökerdir şimdi,

Baba Ocağı(2005) Sayfa; 47-48

Şair Mustafa Turani

12 Mayıs 2008 Pazartesi

Şiir

Şiir

Oldum olası benim
Alın yazımdır şiir.
Oldum olası benim
Gönül sızımdır şiir.

Hece hece dileğim
Söz ufkunda eleğim
Ve işiten kulağım
Gören gözümdür şiir.

Şairin gözyaşıdır
Gönlün haykırışıdır
Sözün mihenk taşıdır
Özde nazımdır şiir.

Şiir ilk göz ağrımdır
Hece hece çağrımdır
İnandığım doğrumdur
Netlik izimdir şiir.

Ömür dediğin ne ki
Ömür baki değil ki
Zaman ufkunda baki
Kalan sözümdür şiir.

Ömrümün gönderinde
Ülkümün gönderinde
Gönlümün gönderinde
Ay yıldızımdır şiir.

TURANÎ ' yim bedende
Bu can devam edende
Seni bilmem ya bende
Hırstır, azimdir şiir.

Mustafa Turani

Dün Gece

Dün Gece

Bir bilsen sensizliğini,
Ben nasıl tattım dün gece.
Gecenin sessizliğini
Feryada kattım dün gece.

Sen gittin ya otağına,
Güller koydum yatağına,
Sensizliğin batağına,
Battıkça battım dün gece.

Yalnızlık biçen zamana
Ömrümü içen zamana,
Yar sensiz geçen zamana,
Bin sitem ettim dün gece.

Bin parça oldum dağıldım,
Hıçkırıklara boğuldum,
Yokluğunu yudum yudum,
Çaresiz yuttum dün gece.

Sensizlik öyle bir an ki,
Gecem asra döndü sanki,
Bitmek bilmedi inan ki
Ama ben bittim dün gece.

Turanî ' yim beter oldum,
Yokluğunla yalnız kaldım,
Gecenin içine daldım,
Kaybolup gittim dün gece.

Mustafa Turani

KARA GÖLGELER

KARA GÖLGELER

Gün batımına yenik, düştü hep umutlarım
Fikir sancısı çeken, beynimde fırtınalar
Yoksa semada mıdır, hayalini kurduklarım
Ne gün düşer cemresi, batmaz gün ne gün doğar

Fikrimin kazanında, kaynadıkça kaynayan
Kaçıncı çırpınışı, güne hasret ruhumun
Gün batar ve gün doğar, dayan ey ruhum dayan
Sen rahmete açılan, kapısısın ufkumun

Gölgeler kara gölgeler, karatmayın dünyamı
Bırakın peşimi siz, edep bilmez misiniz
Düşün yakamdan düşün, çıldırtmayın adamı
Siz hiç okul medrese, mektep bilmez misiniz

Ya canımda can olun, ya karşımda düşmanım
Renginizi bileyim, belli olsun safınız
Ya kara olun ya ak, zay etmeyin zamanım
Bu kaçıncı söz veriş, kurusun insafınız

Gölge adamlar düşün, düşün artık yakamdam
Ne dostluğunuz belli, ne de düşmanlığınız
İzimi kirletmeyin, yo gelmeyin arkamdan
Ki ihanetinizi, örtmez pişmanlığınız

Gün batımına yenik, düştü hep umutlarım
Fikir sancısı çeken, beynimde fırtınalar
Yoksa semada mıdır, hayalini kurduklarım
Ne gün düşer cemresi, batmaz gün ne gün doğar

Şair Mustafa Turani

5 Mayıs 2008 Pazartesi

Karaman- 1

Karaman- 1

Bir yangın yerine döndü yüreğim
Bu beni kaçıncı yakış Karaman.
Aşkınla yandıkça yandı yüreğim
Başladı bir boyun büküş Karaman.

Yunus'la, sevgiyle eşledim seni
Ferman çağlarında düşledim seni
Gönül gergefinde işledim seni
İlmek ilmek, nakış nakış Karaman.

Çağlara sığmayan söze mi sığar
Sen de ay başka, gün başka doğar
Bütün bir cihanın seyrine değer
Sana bir defacık bakış Karaman.

Ey sevgi bayrağım yer ver gölgende
Sevgim bayraklaşsın senin sayende
Sen sevgi şehrisin, bu yüzden sende
Nefretin yolları yokuş Karaman.

Turani'yim sana doymak ne mümkün
Güzelliklerini saymak ne mümkün
Diline fermansın Türk oğlu Türkün
Sana övgü sana alkış Karaman.

Mustafa Turani
Gönül Diliyle Yunus ve Karaman/ Damla ofset/shf.150